Mimarlık okumanın en keyifli yanlarından biri: Geziler!
Bol bol gezmeli görmelisin! Ne görmelisin? Mümkünse: HERŞEYİ! Dağları, dereleri, dağevini, ibadethaneleri, binaların cephelerindeki işlemeleri, sokakları, sokak taşlarını, yaşlı amcanın satış yaptığı dükkanın onun boyuna ve hızına göre nasıl düzenlendiğini, tarihin binlar üzerinde bıraktığı izleri, mekanların insanlar üzerindeki etkisini ... ve tabiki türkiye sınırları dahilindeysen özünde türk mimarisini.
Çağdaş türk mimarisi henüz taze ama yoğun bir gelişim aşamasında olduğundan gezi seçeneği çoğunlukla Eski Türk - Osmanlı mimarisi! Gösterişli saraylar, camiiler, külliyeler, eski türk evleri...
İşte bu yüzden okul hayatım boyunca ve hala çokca camii gezdim-geziyorum. Arşivleri kurcalarken bir de baktım ki, yaklaşık aynı açılardan çekilmiş bir sürü minare fotoğrafım var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder