Bu sefer daha değişik bir pişirme tekniği denedik tepsinin yanlarını da hamsiyle kapladık, tepsi tamamen kaplandığında yemeğe yeni bir ad verme isteği duydum: HAMSİ BÖREĞİ!

Ne pişirirsen pişir içine bol bol soğan kat! O yüzden babane mutfağının yemeklerini yaparken çok çok ağlayıp gözpınarlarımıza sağlık vermemiz bi yana bi de sinüslerimizden gelen cayır cayır yanma hissiyle gribal mikroplarımızdan kurtuluyoruz :) (polyanna da kimmiş!)
İşte bu haftanın cici yemeklerinin tarifi:
Önce püfleri Emel abla'dan alınan turşu kavurma! Söğüş kesilmiş soğanlarımızı sıvı yağ tereyağ karışımında kavuruyoruz. Sonra kırmızı biber serpip biberin rengi yağa geçtiğinde -tuzluysa suda beklettiğimiz- fasulye domates ve biber turşularımızı ekleyip beraber kavurmaya bırakıyoruz. İyice kavrulunca üzerine biraz sıcak (yüzeye yaklaşmayacak kadar) su ekleyip, turşularının üzerini dilimlenmiş bayat ekmeklerle örtüp tencerenin kapağını kapatıyoruz. Ekmekler yumuşacık ve turşu kokulu hale geldiklerinde ekmek ve turşularla tabaklara servis yapıoruzzz :) Çocukken turşu kavurmanın enn zevdiğim yanı işte bu ekmeklerdi!
Babane usulü kvaneyi'nin tarifi ve orjinali aslında basit! Dolapta pişmiş bekleyen fasulye yemeğinin içine çekilmiş fındık- ceviz ve bol sarımsak ekliyoruz. Ta daaaa! Bizde hazırda bekleyen fasulye olmadığı için fasulyeyi de yeniden pişirdik ama emin olduk ki orjinal lezzet için beklemiş fasulye daha iyi bir tercihmiş :)))

itiraf etmeliyim ki bu yemekleri miller eşiliğinde yapmak pek bir eğlenceliydi... "efendim yemeklerimizi bitibiti peyniri eşliğinde şarap içerek yapıyoruz." diyemedik ama keyfimiz gayet yerindeydi :))
YanıtlaSilben o bitibiti peyniri ne onu çözemedim hemşireee! fransızlar yeni mi üretmiş? kikikiki
YanıtlaSil